“Değişmeyen tek şey, değişimin kendisidir” demiş, Herakleitos... Dünya hayal ettiğimizin ötesinde değişiyor ve dönüşüyor. Bu dönüşümde önemli bir nokta bu değişim hızı. Son yıllarda bu hızın ivmesi çok daha arttı. Nerdeyse her şey dijitalleşti. Öyle ki ıssız bir adaya düşseniz yanınıza alacağız üç şey sorusuna artık birçok kişinin cevabı mobil cihaz ve internet oluyor.
Dijitalleşme, dünyada diş fırçasından daha fazla cep telefonu olan insan olmasıdır… Geleneksel yapıların çöktüğü bambaşka yapıların devraldığı bir dönem yaşıyoruz. Buna aslında sadece fiziksel değil zihinsel bir dönüşüm olarakta bakmak lazım.
Eski dünya eski de kaldı. Düzen değişti hem de çok değil, çok kısa önce. Aklınızda bir yer açmak, iyi bir plan veya bir marka yaratmak varsa bunları hayata geçirmek için şimdilerde dijital dünyaya girmek yeterli. Bugün yapmamız gereken şey eğer bir fikriniz ve bunu hayata geçirecek cesaretiniz varsa ama bir kıvılcım istiyorsanız. Alın size bir kıvılcım kalkın ve o fikri hayata geçirin. Çünkü o kadar kıymetli bir dönemdeyiz ki… Teknoloji, dijital dönüşüm hiç bitmeyecek ve dijital dünyayı bir yerden yakalamak gerekiyor.
2020 gibi bir yılı geride bırakmışken pandemi süreci reaksiyon hızımızı ve yeni durumlara uyum sağlayabilme kapasitemizi adeta test etti ve etmeye devam ediyor.
Bu süreç bitse dahi pandemi sürecinde hayatımıza bir çok şey çok hızlıca dahil oldu. Bunlar kalıcı olacak gibi duruyor.
Dünyada salgın döneminde en çok Facebook, YouTube ve WhatsApp kullanılırken, online toplantılar, görüşmeler ivme kazandı.
Türkiye, Instagram ve Twitter’daki kullanıcı sayısı açısından dünyada ilk 10 ülke arasında yer alıyor. Türkiye’deki Instagram kullanıcı sayısı yaklaşık 40 milyon. Twitter kullanıcı sayısı ise 13,6 milyona ulaştı. Araştırmalarda, Türkiye’nin dünyada en çok Twitter kullanıcısına sahip olan ülkeler sıralamasında 6. sırada olduğu görülüyor.
Dünya Ekonomik Forumu’na göre dijital dönüşümün 10 yıllık dönemde toplamda 100 trilyon dolar ekonomik fayda yaratması öngörülüyor. Bu rakam toplumların ve şirketlerin gözden kaçıramayacağı bir durum.
Kısacası; dijitalleşiyoruz, dijitalleşme süreci de her geçen gün daha da hızlanarak kendisini gösteriyor. Kamu hizmetlerinden medyaya, eğitimden sağlığa aklımıza gelebilecek her alanda fark yaratıyor. Bizlere düşen, bu süreçte korkmak değil, durumu iyi analiz ederek kendimizi dijitalleşen geleceğe hazırlamak…
Yazar : Emel Evcin Yıldız
Comments